COSMO in English translation

• cosmo

Examples of using Cosmo in Turkish and their translations into English

Bu Cosmo. -Hayır.
No.- It's Cosmo.

Sonra aşağıya baktım ve Cosmo aşağıda… sokakta durmuş pencerelere bakıyordu.
Then I looked down, and standing there in the street was Cosmo….

Cosmo nun ön kapağındaydın.
You're on the cover of Cosmo.

Aynı konuyu Cosmo ile konuşmam gerek.
I need to have the same conversation with Cosmo.

O yüzden, Cosmo da eğlence uyumluluk sürecini okudum.
So I read a fun compatibility quiz in Cosmo.

Sana Cosmo Clupta içki ısmarlaması için datesafe.
Com buy you a drink at the Cosmo Club.

Dur. Cosmo Cluba girmek zorunda mıyız?
We have to get into the Cosmo Club? Wait?

Cosmo Cluba girmek zorunda mıyız? Dur.
We have to get into the Cosmo Club? Wait.

Bunlar, bildiğim Cosmo İmai taktiklerinden çok farklı.
Neither of these are the tactics of the Cosmo Imai I know.

Maçın galibi Cosmo İmai!
The winner is Cosmo Imai!

Az önce Cosmo ile görüşme yakaladım Evet!
I just got a pitch meeting at Cosmo.

Cosmo, 72 araçlık bir alanda toplamda 18. Sırayı aldı.
The Cosmo placed 18th overall in a field of 72.

Bir kadeh Patron. Şuradaki şapkalı adam da Cosmo istiyor.
One shot of Patrón and tough guy with the hat over there, he wants a Cosmo.

Benim adım Cosmo Vittelli.
My name is Cosmo Vittelli.

Baylar, bu bey Cosmo Vittelli.
Gentlemen, this is Cosmo Vittelli.

Benim adım, hâlâ bilmeyenleriniz varsa, Cosmo Vittelli.
My name, if you don't know it by now, is Cosmo Vittelli.

Hanımefendi, arkadaşım için bir adet Cosmo alabilir miyim?
Miss, can I get a cosmo here for my friend?

Sanırım bu beni Cosmo kaçağı yapıyor.
I guess that makes me like a Cosmo fugitive.

Ben de tadı cosmo gibiymiş diyecektim.
I was gonna say it tasted like a cosmo.

Ceketin biraz küçük.- Cosmo.
Your jacket's a little small.- It's a cosmo.