Examples of using Crichtonun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hükümdarım… Crichtonun bombasıyla ilgili. Bu o şapka.
Crichtonun silahını etkisiz hale getirmenin yolunu hala bulamadık.
Crichtonun arkadaşları o kadar uzun süre beklemez. 5 saat.
Orada, aşağıda Crichtonun yanında olmalıydık.
Neden Scorpius hala Crichtonun aklında?
Aerynın sevincimizi paylaşmasını beklemiyordum ama Crichtonun tavrı beni şaşırtıyor.
Saçmalık! Grayzayı kurtaran Crichtonun dişisiydi.
O Lechnanın çocuğu. Crichtonun değil.
Crichtonun kaderiyle buluştuğunu ve bizim bunun parçası olmadığımızı kabul etmemiz gereken bir an gelecek.
Tom Clancy veya Michael Crichtonun romanları gibi pek çok korku eseri ya da James Bond filmleri bu türe dahil edilebilir.
Eğer John Crichtonun başına bir şey gelirse, Şimdi, iyisi mi uh… karşılık beklemeye başlayın!
Crichtonun hala umursayan kısmına uyarak Subay Sun. sizi uyarmak isterim:
Eğer John Crichtonun başına bir şey gelirse, Şimdi, iyisi mi uh… karşılık beklemeye başlayın!
Bir türlü anlayamadığınız husus… Akhnanın mahkumunuza gösterdiği ilginin yegane… sebebi, John Crichtonun sahip olduğu bilgiye ulaşma vasıtası olma ihtimali.
tamam mı? Dinle. Crichtonun burada olduğu saniye sana haber verdim.
Ama doğru değil! DArgo lütfen, eğer Crichtonun dedikleri doğruysa!
Yıldız Patlaması da yapmıyorduk. Size söyledim, Crichtonun nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Bir türlü anlayamadığınız husus… Akhnanın mahkumunuza gösterdiği ilginin yegane… sebebi, John Crichtonun sahip olduğu bilgiye ulaşma vasıtası olma ihtimali.
Düştüğünüz yer sert zemin değil. kısmına uyarak Subay Sun. Crichtonun hala umursayan sizi uyarmak isterim.
O halde anlaşmanın size düşen tarafını yerine getirin, tamam mı? Dinle. Crichtonun burada olduğu saniye sana haber verdim?