Examples of using Dövme in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dövme yok.
Dövme. Evet, acıdı. Evet.
Ben ve bir arkadaşım lisede dövme büyülerinin derinine inmiştik.
Dövme hakkında birşey biliyormusun, doktor?
Dövme yeni yapılmış.
Kızlarımın çoğunda dövme vardır.
Evet pek çok insana dövme yaparım.
Vücut sanatı. Dövme.
Dövme ilginçmiş.
Adamın dişlerin hepsi köpek dişi gibi. Her tarafı dövme.
Ne dövmesi? Güzel dövme.
Ne yapıyorsun, kemiğime mi dövme yapıyorsun?
Güzel dövme.
Bilemem, ben dövme yaparım.
Nerede yaptırdın? Güzel dövme.
Muhtemelen Irezumiyi duymuşsundur, yada el dürtüsü ile yapıIan dövme çeşidini biliyorsundur.
Kusura bakma. Sana dedim kardeşim, dövme.
Nerde yaptırdın onları? Güzel dövme.
Ben de dövme severim.
Hapishanelerdeki tutukluların hemen hemen yarısı, steril olmayan dövme ekipmanlarını paylaşmaktadır.