Examples of using Düşünemiyorum bile in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Travma geçirenlere danışmanlık yapıyorum. Ama halime bak, doğru düzgün düşünemiyorum bile.
Bu akşam buranın nasıl olacağını düşünemiyorum bile.
Yani, bundan daha iyi bir metafor düşünemiyorum bile.
Birisinin hayatını kurtarmak nasıl hissettirir, düşünemiyorum bile.
Birinin seni incittiğini düşünemiyorum bile.
Çocuklarımızı burada büyütmeyi düşünemiyorum bile!
Kahrolası dişim! Bunun yüzünden hiçbir şey düşünemiyorum bile.
Bunun iyi sonuçlandığı bir senaryo düşünemiyorum bile.
Lütfen, artık düşünemiyorum bile.
Çünkü şu an nerede olabileceğini düşünemiyorum bile.
Çin hükümetinin sansürlemeyeceği bir şey düşünemiyorum bile.
Çünkü şu an nerede olabileceğini düşünemiyorum bile.
Çin hükümetinin sansürlemeyeceği bir şey düşünemiyorum bile.
Üzgünüm. Bütün bunların senin için nasıl olduğunu düşünemiyorum bile.
Üzgünüm. Bütün bunların senin için nasıl olduğunu düşünemiyorum bile.
İş mi bulacağım? Şu an işi düşünemiyorum bile.
Üzgünüm. Düşünemiyorum bile.
Şu anda ne hissetmem gerektiğini düşünemiyorum bile.
Bunu düşünemiyorum bile!
Gavin, onsuz bir hayatı düşünemiyorum bile ama.