Examples of using Dahilik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Deneylerin parasını verdiğin için şeytanilik senin olabilir…-… ama dahilik benimdi!
Daha önce hiçbir kitle dahilik ruhu gelişsin ve azınlık ayrıcalıklarının bereketli
Daha önce hiçbir kitle dahilik ruhu gelişsin ve… azınlık ayrıcalıklarının bereketli topraklarının… bereketine ulaşmamızı sağlayan altın anahtarı arasın diye… rahatlarından feragat etmedi.
İki ufak protonun büyük çapta bir Higgs Bosona nasıl dönüşmesini umut… ettiğimizi anlamak için dahilik yardımına gereksinim duyulur.
Ayrıca senin o küçük kafandan çıkan her dahilik kırıntısının yüzde kırk dokuzu da bana ait.
Altıda görüşürüz ve dâhiyi de yanımda getiriyorum.
Tony, dâhilik aceleye gelmez biliyorum fakat acele et!
Dâhilik ne anlama geliyor biliyor musun?
Dâhilik çalışmaktır.
Ne dâhisin!
Büyük dahiler yada filozoflar?
Bu dahiyi karşılamaya.
Biz dahiler tebrik edileceğiz.
Dahiyle beraber ordu kamplarında gösteri yapıyorlar.
Dahinin imtiyazlara mali gücü yetirilmiş olmalı sıradan insanlara verilmiş değil.
Anlıyorum, bazen bir insanın dahiliği başkasına göre delilik gibi görünebilir.
Alman silah dahisi Yanispreenin burada yaşayan bir öğrencisi var.
Ben ve dahiliği süpriz olmayan diğer McKay.
Babam olmakta dahisin demiştim, baba.
Evet, dahiler yanlış anlaşılabiliyor.