Examples of using Dalgıçların in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Biliyor musun… dalgıçların nefeslerini birkaç dakika boyunca tutması… beyin hasarı belirtisi olabilecek bir protein miktarının… yükseldiğini gösterdi.
Biliyor musun… dalgıçların nefeslerini birkaç dakika boyunca tutması… beyin hasarı belirtisi olabilecek bir protein miktarının… yükseldiğini gösterdi.
Biliyor musun… dalgıçların nefeslerini birkaç dakika boyunca tutması… beyin hasarı belirtisi olabilecek bir protein miktarının… yükseldiğini gösterdi.
Biliyor musun… dalgıçların nefeslerini birkaç dakika boyunca tutması… beyin hasarı belirtisi olabilecek bir protein miktarının… yükseldiğini gösterdi.
Biliyor musun… dalgıçların nefeslerini birkaç dakika boyunca tutması… beyin hasarı belirtisi olabilecek bir protein miktarının… yükseldiğini gösterdi.
Aynı gün Atinanın ana limanı, dalgıçların Olimpiyatları koruma amaçlı geniş bir sensör
orada nelerin olduğunu görme ve dalgıçların yaptıklarından zevk alma kapasitesi ya da ilgisi var.
Sanırım İnci Dalgıçlarını tercih edeceğim.
Tüm dalgıçlara, ne yapıyorsanız bırakın.
Yarınız yaşındaki sağlıklı dalgıçlarla boy ölçüşebilecek misiniz?
Dalgıçlardan biri iskelenin onarımı sırasında, dubaların altına sıkışmış bir şey fark etmiş.
Ne dalgıcı adamım?
Dalgıç ve yapı ustası şeytanları da.
Gemide dalgıçlarımız var… fakat hiçbiri arama-kurtarma eğitimi almadı.
Mağara dalgıçlarına ihtiyacımız olacak.
İki kaya dalgıcı onu bu sabah bulmuş.
Fırtına sonunda dindiğinde dalgıçlardan biri bu yabancı suları keşfetmeye karar verdi.
Ve inci dalgıçlarını araştırmaya başladım.
İnci dalgıçlarını araştırırken, serbest dalış dünyası ile tanıştım.
Dalgıç yok. Sota ve Katzla başla.