Examples of using Daveden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
McGills evinizden 5 dakika uzaklıkta. Katie, Daveden 15 dakika önce çıktı.
Sizin evle McGillsin arası sadece beş dakika… Katie de Daveden on beş dakika önce çıkmış.
Daveden özür dileyeceğim, bunun bizim düğün günümüz olması gerekiyordu,
Daveden haber alırsan ya da nerede olduğunu öğrenirsen… bizi ara.
Söylüyorum işte. Uzun zamandır bunları Daveden almak istiyordum.
Şimdi polisi arıyorum. Ondan uzaklaşın. O arabadan çıkın ve Daveden uzaklaşın.
Zaten, bu Davede beni korkutan bir şey var.
Yalnız cidden, Davenin çok fazla aptalca fikri var.
Davede vardı.
Geçen sene Davenin Pennynin doğum gününe getirdiği şu neredeyse reşit bile olmayan taze kaşar.
DUI Daveyi hatırlıyor musun?
Millet Daveye söz verdik.
Ne, Davenin başka bir bebek istediğini mi sanıyorsun?
Daveye, onun ne yaptığını sordun mu hiç?
Davenin indirimlerimi kullanmam için nasıl da meydan okuduğunu biliyorsunuz?
Daveyi düğünde terk ettin!
Daveyle Lindsay iyiler.
Dostum Daveye sorun.
Peki senin sırrın Alex ile Davenin ayrılmasından daha mı büyük?
Aslında Daveye gelmek zorunda olmadığını söyledim.