DAVETSIZ MISAFIRI in English translation

intruder
davetsiz misafir
yabancı
saldırgan
hırsız
işgalci
i̇zinsiz giriş
mütecaviz müdür
intruders
davetsiz misafir
yabancı
saldırgan
hırsız
işgalci
i̇zinsiz giriş
mütecaviz müdür
the trespasser

Examples of using Davetsiz misafiri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Davetsiz misafirle ben ilgilenirim.
I will deal with the intruder.
Davetsiz misafir, arkasında negatif görüntü bırakmış olabileceğini düşündük.
We thought maybe the intruder left behind some kind of negative image.
Davetsiz misafirleri zayıf düşürmeye yönelik bir ödeme.
Payment intended to weaken any intruder.
Davetsiz misafirin mi vardı?
You have had an intruder?
Davetsiz misafirimiz sizi tanıdığını söylüyor Bay Christopher.
This intruder says he knows you, Mr. Christopher.
Carsbad yolunda davetsiz misafir ikazı aldık.
Whoa, whoa, whoa. We just got an intruder alert on… Carlsbad road.
Davetsiz misafirin kim, öğrenmek istiyorum.
I want to know who that intruder is.
Davetsiz misafirimiz hâlâ içerde, bir kat aşağıda.
The intruder is still in the center hub, one floor down.
Davetsiz misafirler yok.
No intruder.
Gemideki davetsiz misafire ilişkin birşey bulundu mu?
Have they found any evidence of an intruder on board?
Neden oraya… Davetsiz misafir olduğunu söylemiştiniz.
Why aren't we… you said there was an intruder.
Davetsiz misafirler derhal imha edilmeliler.
Any intruder must be destroyed immediately.
Beyin odasında davetsiz misafirimiz var.
We have got an intruder in the brain room.
Davetsiz misafir girer Jack Bergini öldürür
The intruder enters, kills Jack Bergin
Davetsiz misafirin katil olduğunu sanıyordum.
I thought the killer was the intruder.
Şu davetsiz misafirimiz ne durumda?
I'm a nurse, man. What about this intruder?
Olivianın gördüğünü söylediği davetsiz misafirin peki ya?
What about the intruder Olivia said she saw?
Davetsiz misafire hiçbir şeyi söylemeyeceğim.
I will tell the intruder nothing.
Tarayıcılar bölüm C-6da davetsiz misafir tespit etti.
Scanners have picked up an intruder in section C-6,
Davetsiz misafirler… yanar ve ölürsünüz.
Intruder burn and die.
Results: 46, Time: 0.0302

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English