DAVULA in English translation

• drum
• drums

Examples of using Davula in Turkish and their translations into English

Yani davulları, hoparlörleri nereye koyacaksın?
I mean, the drum kit? Speakers? What?

Davulları da unutmayın.
Don't forget the drum.

Davulumu alıyorum.
Gettin' my drum.

Şimdi davulumu çıkar.
Now take off my drum.

Davulun ruhu var.
The drum has a soul.

Sadece davulları takip edip, doğru ritmi yakalarım.
I just follow the drum and find the right beat.

Benimle bas davulunun üstündeki hindi budu gibi oynuyor.
He's playing me like a turkey stick on a bass drum.

Davulumu çalıyorum ve eğer çok dağıtırsam.
Bear my drum And if Pm farmed out.

Bu denin bas davulunun üzerinde olmalı.'' dedim.
I said,"Well, that should be on your bass drum.

Davulumu haşat ediyorsun.
You're wrecking my drum.

Hisset davulun ritmini, uy baslara.
Feel the beat of the drum, gotta get with that bass.

Davuluna saygı göster, lütfen.
Respect the drum, please.

Bu davulun neden ofisimde olduğunu açıklar mısın?
Explain to me why the drum has to be in my office?

Davulun zamanın dışından vuruşunu duy.
Hear the drum pounding out of time.

Davulumu alacağım ve çalacağım.
I will take my drum and beat it.

Davulumu kırdın! Fando, hayır!
No, Fando. You broke… my drum!

Davulumu getirin. Çabuk!
Hurry! Bring me my drum.

Tanrı, Şivanın davulunun bir parçası olduğunu söylüyor.
This is His broke down's drum… God said that.

O Şivanın ufak davulunun kopan bir parçası.
This is a part of Shiva's broken drum.

Şivanın davulunun parçasını görmek ister misiniz?
Part of shiva's broken drum?