Examples of using Değirmenin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pekala o halde, kendinizi değirmenin enkazı dibinde düşünün.
Ancak sonra değirmenin göletinden çıkarken sırtındaki yara izlerini gördüğüm zaman… Böylesine bir öfkeyle bir kırbaçla yapılmış olan yara izleri.
Parası var. Hapisteki ve Frankin… Şimdi değirmenin gibi bana gelmezsin.
Mati köyünün muhtarı Gao Baoshi ve oğlu Gao Jixian ayrıca Li Juren isimli biri daha var kızı değirmenin orada tutuyorlar adam toplayıp.
Ancak sonra değirmenin göletinden çıkarken sırtındaki yara izlerini gördüğüm zaman… Böylesine bir öfkeyle bir kırbaçla yapılmış olan yara izleri…- Bu konuda daha fazla canını sıkma artık.
Değirmende çalışan çoğu yetişkin kaçabilmiş.
Şu karabiber değirmenini kim aldı?
O değirmende saklanan bir manyağın bölgesinde gezindik;
Gün doğarken değirmenden çıktıklarını gördüm.
Dün gece değirmende uyuyan kimdi?
Su değirmeninde iki saat yalnız Ryunosuke ile ne yaptın?
Değirmenden ayrıl.
Babam o değirmende 60 yıl çalıştı.
Bir değirmende çalışmaya başladım.
Zeb de bana, Thomsonların değirmeninde yapılacak olan danstan bahsediyordu.
Artık o lanet değirmende bile iş bulamam!
Kardeşimin değirmeninde çuval taşımak ister misin?
Maksim Stevanovicin değirmeninde saklanan üç yahudi de… ayrıca idam edileceklerdir.
Hala o eski bebek öğütme değirmenini işletiyorsun, değil mi?
Ne güzel. Değirmende de işler iyi gidiyor.