Examples of using Deve in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben yokken bu deve işkence ettin.
Kimse ne deve ne cüce burada.
Deve söyle, 5 dakika sonra görüşürüz.
Efendim! 10 deve al ve hemen Acı Kuyuya git.- Zimo!
Plana göre deve dönüşmesi gerekmiyor muydu?
Yurka böceği aktif bir geçit ararken 12 saat boyunca bir deve binmeyi dene.
Bunun hakkında üzgünüm sayın savcı,… pireyi deve yapmışım.
Yarın gelini Deve sen götüreceksin.
Ama kaşık almak için Deve dönüşmek?
Bu kadar kısa bir süre bile bu tepelerin birer deve dönüşmesine yetmiş.
Bunu eski dostuna söyle, deve.
Bu yüzden ameliyatı Deve vermeye çalıştın.
Ne yapıyorsun? Devam et ve bir Deve dönüş?
Mavi dumandan Deve konuşuyorum?
Akıllı partiler yok, suşi yok, deve yok.
Kimse ne derin ne sığ Kimse ne deve ne cüce burada.
Evet, Deve söyledim.
bir Deve dönüştü.
Seni küçük ahbap, oradaki deve karşı savaştım durdum.
Belki bizim mutluluğumuz, Deve ulaşır.