Examples of using Devlini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tamam, dinle Devi, vakit kaybetme, tamam mı?
Dev bir holdingin parçası.
Ben de dev bir TV var.
Cassie ve Devi acilde izleyince onlar kadar iyi olmadığımı anladım.
Bir Devi olduğunu düşündüğüm zaman, insanları iyileştirme gücün varmış gibi gözüküyordu.
Ona dev bir pizza yap!
Devler savaşı?
Devleri öldür'','' Top ateşini durdur'','' Kayayı kaldır.
Dev bir kamyonette doğduğunu da nereden çıkarttın?
Körü körüne vibelamak, dev bir dalgada sörf yapmak gibidir.
Eğer Devi Lal Singh Polonyadaysa o zaman Shaina ile kesinlikle görüşecektir.
Devili bilmiyorum ama Devi Shainaya ateş edemez.
Eğer Devi istiyorsan, neden onun odasında yapmıyorsun?
Bu hafta sonundaki dev kamyonet gösterisine biletim var.
Şirket devleri kapıma haber vermeden pek sık gelmezler.
Canavar öldü. Dev avcısı bizi kurtardı!
Mehtaplı gecede devler düelloya tutuştu… ölümcül dövüşürcesine.
Mehtaplı gecede devler düelloya tutuştu… ölümcül dövüşürcesine.
Şu Devi tanıyor olsaydım ona ne söyleyecektin?
Devlini öldürdü.