Examples of using Devriye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şimdiye kadar her yöne devriye göndermiştir.
Devriye amirinden bir telefon aldım… dün gece bir olay olmuş.
Yani Simoon çoktan kokuyu almış. Yollar devriye kaynıyormuş.
Alo? Devriye amiri lütfen?
Alo? Devriye amiri lütfen.
Devriye amiri lütfen.
Sonra bütün evrakları devriye amirine imzalat.
Sonra bütün evrakları devriye amirine imzalat.
Bir sorun ortaya çıkarsa… devriye amiriniz benimle irtibata geçecek.
Bir sorun ortaya çıkarsa… devriye amiriniz benimle irtibata geçecek.
Devriye gemisine git, güvende olursun.
O devriye çıktım, ama o henüz geri gelmedi.
Buradaki 6. bölgede devriye atacağız ve şuradaki 7. bölgede.
Burada devriye gezerler.
Sahile yakın bir bölgede devriye geziyorduk… ve tam bir kargaşa yaşanıyordu.
Suda devriye geziyorlar, Joe.
Sadece devriye için geldim, Cory.
Devriye aracı şu an yolda.
Demek'' Devriye'' bir toplumsal eylem programı.
Şu andan itibaren'' Devriye'' programı askıya alınmıştır. Kapsamlı soruşturma açılacak.