DINAMITLE in English translation

with dynamite
dinamitle
dinamit
with emulex
dinamitle

Examples of using Dinamitle in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sonra da gemiyle kaçmak. Bunlar madendeki dinamitle.
Then escape. These are the dynamites from the mine.
Harika. Bu kadar dinamitle ne yapacağını bilmiyorum.
Awesome. I don't know what you're going to do with all this dynamite.
Üzerine has muhlis 42 kiloluk dinamitle atlarım.
I would jump on him, all 93 pounds of dynamite.
İkinci olarak, bir kaç kadın ve çocuk, dinamitle dolu bir pinyata taşıyacaklar, ön kapının yeterince yakında olmak zorundalar.
Some women and children carrying a piñata filled with dynamite And second, might get close enough to that front gate.
İkinci olarak, bir kaç kadın ve çocuk, dinamitle dolu bir pinyata taşıyacaklar, Peki. ön kapının yeterince yakında olmak zorundalar.
Might get close enough to that gate. And second, some women and children Alright. carrying a piñata filled with dynamite.
İkinci olarak, bir kaç kadın ve çocuk, dinamitle dolu bir pinyata taşıyacaklar, ön kapının yeterince yakında olmak zorundalar.
And second, might get close enough to that front gate. some women and children carrying a piñata filled with dynamite.
İkinci olarak dinamitle dolu bir piñata taşıyan kadın ve çocuklar o kapıya yeterince yaklaşabilirler.
Some women and children carrying a piñata filled with dynamite And second, might get close enough to that front gate.
Eğer kasabayı dinamitle doldurursan eninde sonunda bir tanesi patlayacaktır.
It's obvious that if you fill the town with dynamite, that sooner or later one of the sticks will explode.
Ben de yüzbaşıya şöyle dedim:'' Elleri dinamitle havaya uçmuş bir adamı nasıl görebilirsiniz?
I said to the captain"How can you see a man when he has blown off one of his hands with dynamite and he is bleeding to death?
Bazılarınızın alan kodu değişikliği, nedeniyle kızgın olduğunuzu biliyorum özellikle dinamitle sarılı olanlarınızın.
I know that some of you are upset about the area code change… especially those of you covered with dynamite.
Bu testleri bitirdikleri zaman, VMI hisseleri tavana vuracak. Dinamitle balık avlamak gibi.
When they're done with these tests, this VMI stock is gonna be like-- like fishing with dynamite.
Dinamitle balık tutayım, bakalım neler su yüzüne çıkacak diye uğradın.
You stopped by to do some dynamite fishing and see what you could get to bob up to the surface.
Eski kundaklanmış yerlerde de bulunan, dinamitle uzaktan kontrol yoluyla patlatmaya yönelik uzmanlaşmış.
And he specialized in the type of devices that were all found at those old arson sites-- dynamite with a remote trigger.
Dört gruba ayırmanızı öneriyorum… Onları gazyağı ve dinamitle donatacağız…- Albay adamlarınızı yirmibeş kişilik… Birinci grup giriş kapısına saldıracak.
Giving them coal oil and dynamite, and let the first group hit that main gate. Now, I figure we separate your men into four groups.
Reverend beni dinamitle öldürecekti. Bunu biliyorum. Ama ben onu ona geri verecektim.
I know the Reverend was going to kill me with the dynamite, but I figured to give it back to him.
Dinamitle çalışıyorlardır belki?
Perhaps they're working with dynamite?
Polis dinamitle çalışıyorum sanacak.
The police think I'm working with dynamite.
Şu çalıntı dinamitle?
With all that stolen dynamite?
Dinamitle ağaçları havaya uçuruyordu.
Blowing up trees with dynamite.
Kissesı dinamitle havaya uçurdum.
I blew up Kisses with dynamite.
Results: 222, Time: 0.0294

Top dictionary queries

Turkish - English