DIYAFRAM in English translation

diaphragm
diyafram
aperture
aralık
diyafram
açıklık
boğaz öylesine dar
delik
diaphragmatic
diyafragmatik
diyafram

Examples of using Diyafram in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Diyafram boyunca. Bu kanser degil.
Along his diaphragm. That's not cancer.
Diyafram kullanmakla ilgili komik olan nedir?
And what's so funny about the proper use of the diaphragm?
Diyafram nefesimizi güçlendirmek için nefes egzersizi yapıyoruz.
To strengthen abdominal breathing. We're doing voice exercises.
Diyafram. Ne olduğunu biliyorum.
It's a diaphragm. I know what it is..
Diyafram bir kastır.
The diaphragm is a muscle.
Diyafram onarımı çok iyi gitti.
The diaphragm repair went very well.
Diyafram doldu ve eşitlendi. Başüstüne.
Skirt's filled and equalized.
Diyafram doldu ve eşitlendi.
Skirt filled and equalised.
Diyafram boyunca. Bu kanser degil.
That's not cancer. There, along his diaphragm.
Doktorlar bana diyafram vermez ki.
A doctor won't give me a diaphragm.
Diyafram da şiddetle kasıldığı için kurban boğularak ölüyor.
As the diaphragm becomes paralyzed, the victim suffocates.
Diyafram da neyin nesi?
What the hell's a diaphragm?
Diyafram kadar büyük.
It's big as a diaphragm.
Diyafram onarım atölyesi diye bir şey yok.
There's no such thing as a diaphragm repair shop.
Diyafram onarımına başlayabiliriz.
We can start the diaphragm repair.
Tanrım, Sue, hiç diyafram duydun mu?
Jesus, Sue, ever hear of a diaphragm?
Aralık, 2013- beton disklerin diyafram duvarına montaj işlemlerine başlandı.
December 2013- mounting of the concrete disks to the diaphragm wall has started.
Doğum kontrolü için diyafram almam lazım.
I need to get a diaphragm.
Bu kanser değil. Diyafram boyunca.
Along his diaphragm. That's not cancer.
Bu kanser değil. Diyafram boyunca.
That's not cancer. There, along his diaphragm.
Results: 191, Time: 0.0277

Top dictionary queries

Turkish - English