Examples of using Diyalize in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Böbrek yetmezliğim olduğuna göre diyalize giremezsem ölecek miyim yani?
Annem geçen kış diyalize başlayınca… Dylan böbreklerinden birini verebilmek için test yaptırdı.
Sana demiştim.'' de. Diyalize filan… ihtiyaç duymadan önce sisteminden dışarı at.
Tersine çevrilebilir ama ona kalp ilacı vermeli ve hemen… diyalize başlamalıyız.
Ama firari olduğun için, hayatının sonuna kadar… hapishane revirinde diyalize girmek zorunda kalacaksın.
Milletvekili Jung gibi kronik böbrek hastalığı olan bir hasta vaktinde diyalize giremezse ne olur?
Bayan Bradbury, lütfen belgeleri imzalayın… böylece diyalize başlayabiliriz. Anlamıyorum!
Burada. Tamam. Onun… Hastaneye gidince diyalize ihtiyacı olacak.
Evet çoktan diyalize başlamıştı ve tıbbi geçmişi yüzünden tüm transplant listelerinin en altındaydı.
Beni diyalize koydular ve… ve beni kurtaracak tek şeyin dua olduğunu düşündüm.
Seni diyalize götürmek için tüm hayatımı heba ettim. Seni doktorlara taşıdım.
Otoimmün için hastaya steroid verin. Böbrek yetmezliği için de diyalize başlayın.
Rolls Royceu alıyorsun. Kendi evinin rahatlığında diyalize giriyorsun.
Ve diyalize.
Diyalize giriyorum.
Diyalize girmesi gerekiyor.
Ayrıca diyalize de.
Burada diyalize giriyorum.
Onu diyalize hazırla.
Diyalize ihtiyacı var.