Examples of using Doğanın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İnsanlar doğanın güçlü kaprislerine her daim birer denek olacaktır.
Doğanın merhemidir bu.
Doğanın içimize yerleştirdiği hayvan bu.
Doğanın üstünde değiliz.
Ona'' Doğanın İyiliği'' ismini verdik.
Doğanın gizli şifresinin anahtarıdır bu.
Doğanın harikalarının göstergesiydi taki Aku burayı yok edene kadar.
Doğanın bize üstün gelmesine izin vermeyelim.
Bu aydınlanması ile birlikte doğanın solgunlaşmasına olan inancı önem kazandı.
Kazanan doğanın en yıkıcı makinesi: Adam!
Doğanın nasıl da yavaşça değişerek İsveçlilere benzediğini keşfedemiyor musun?
Tamamen doğanın ve çöplüğün içindeymiş gibiydi.
Doğanın hazinesini geri almak istiyorum.
Doğanın hazinesi?
Doğanın ne sorunu var?
Darılmaca yok, doğanın kanunu bu, eğitimsel.
Bunu doğanın solunum maskesi olarak düşün.
Ben Doğanın da üstündeyim!
Doğanın kanunu bu!
Lamalar doğanın en büyük savaşçılarıdır.