Examples of using Dolap in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sorun değil. Dolap. Sandım ki bir ihtimal.
Eve döndüğümüzde dolap aynen böyle görünüyordu.
Dolap sıkıntısı falan mı çekiyorsun… Michael, bugün yaramazlık yapamazsın.
Dolap değil, Anna.
Artık dolap satacak kadar sıcakkanlı ve sevimli olmadığımı düşünüyorsun.
Üst dolap. Bu bir kutlama.
Dolap seni Aleme götürür.
Sağlıkçıların dolap anahtarına benziyor ama 107 Lucynin dolabı değil.
HErşEy burada: doLap, pEncErELEr, vE ıLık.
Balın yanındaki dolap. Çay, siktir.
Dolap falan yok, kart kuş.
Aynen, yiyecekleri soğuk tutmaya yarayan dolap.
İki farklı dolap bunlarla dolu hiç açılmamış ve kullanılmamış.
Birkaç dolap var.
Üst dolap. Bu bir kutlama.
Dolap anahtarı için üyelik kartınızı buraya bırakın. Affedersiniz.
Her şey burada: dolap, pencereler, ve ılık.
Dolap yapımcısı Château de Versaillesa ait… 16.
Eminim Bayan Florrick'' dolap'' kelimesinin ne anlama geldiğini biliyordur.
Dikkat edin, dolap çizilmesin.