Examples of using Donmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Protokoller, donmaya başlıyor.
Cildi soğukta donmaya başlıyor.
Bu, buzun donmaya başlaması.
Salı gecesi Kanım donmaya başladı.
Yani bu acayip hava donmaya neden olmadı.
Kanat hatlarında buzlanmayı önleyici sıvının donmaya meyilli olduğunu biliyorlardı,
Ezilmeden önce belirli bir gece boyunca donmaya maruz kalıyorlar. Oldukça basit bu yöntemde üzümler asma üzerinde uzun süre bırakılarak.
Marsa bir kap su koysak, su süratle uçup gider ve aynı zamanda donmaya çalışır.
su tekrar donmaya başlar.
Lsı değişip, donmaya başladıklarında besinlerini takip ederek ılıman iklimlere göçerler.
Yani bu acayip hava donmaya neden olmadı. Donma bu havaya sebep oldu.
Ve vagonları ayırıp Postalları donmaya yollayacağız. Bennett ona tam vaktinde varacak şekilde hızı ayarlayacak.
bir bölgede donmaya başlarlar ve bu donma buz kristallerinin peş peşe birikmesi ve aşağıya düşmesiyle deniz
cesetleri donmaya bırakması için birini görevlendir. Zaman kazanırız.
bu arada bir yığın mevsimsi değişiklik yaparak onların biyokimyasal yapısı ile'' sertleşme'' denilen donmaya dayanıklıdırlar.
Donmaya başlıyorum!
Çenem donmaya başladı.
Adam donmaya başladı.
Ayaklarım donmaya başladı.
Eklemlerim de donmaya başladı.