Examples of using Doping in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aynen. Doping, daha iyi sörf yapmama falan yaramıyordu.
Doping, den geçmiş olabilirler. Dikkatli olun.
Yasa dışı dövüşlerde doping testi uygulanmaz, değil mi?
Doping testine yakalanma riskini göze alamazdı.
Doping yapıyordun, evlat.
Ama kız arkadaşı Tommynin doping verdiğini söylüyordu.
Birkaç rekor daha kırarsan, seni doping testine sokmak zorunda kalacağız.
George Hincapie Eski Takım Arkadaşı*'' Minimum doping, maksimum çalışma.
Vahşi, doz verici, doping, duman bu ♪.
Bu lanet olası at doping almış.
Bu adam kariyeri süresince diyelim ki 500 doping testini geçtiyse belli
Anlaşılan takımdan biri doping testinden geçememiş, böylece takımda bir yer açıldı.
Geçmişteki doping iddialarını safça reddetmiyordum ama eski profesyoneli desteklemeden edemiyordum,
Doping yasa dışı
Koç Quigley ona doping testi yapmamı istedi.
Maradonanın doping davasında… Arjantinli yıldızın bir yıldan fazla bir süreyle,… 30 Haziran 1992ye kadar maçlardan men edilmesine karar verildi.
Etkinlikler, kısa mesafe yıldızları Kostas Kenteris ve Katerina Thanounun doping testini kaçırmaları sonrasında Oyunlardan çekilmesiyle Yunanlılar için ulusal bir dramla başladı.
Olimpiyatlarda doping yaparken yakalanırsanız, yasa dışı ilacı hangi miktarda aldığınız sorgulanmaz, değil mi?
Temmuz ayı başlarında, takım bir diğer orta mesafe koşucusu Liliana Popescuyu doping testinden geçemediği için ihraç etti.
Şimdi çok yorucu olacak bir bisiklet gezisine çıkacağım ve kendi doping skandalı ortaya çıkmalı.