Examples of using Dougla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dougla olmak Billye kaza öncesi hayatı hatırlattı.
Dougla olmak Billye kaza öncesi hayatı hatırlattı.
Miranda Dougla ilgili bir şey hatırlamıyor musun?
Dougla ilgili bildiğim şey bu.
Bu tamamıyla Dougla ilgiliydi.
Juan Antonio hayatıma girmeden önce Dougla gayet iyiydim.
Carol şimdi Dougla evli.
Suzy, Dougla dondurma almaya gittiğinizde,
Dougla battaniyeye oturup çalışmalarını izledik
Dougla birkaç haftaya tatile çıkıyoruz.
Bir gün Dougla beraberken bilemiyorum yani içinden kablolar çıkan değişik cihazlar gördüm.
Dougla birlikte o kadar çok vakit geçiriyoruz ki seninle hiç sohbet edememişim gibi geliyor.
Dougla Carrienin uzun
düşüncelere dalmaya direnip büyüleyici arkadaşı Dougla birer içki içmeye karar verir.
Gittiğim zaman, Bunu seninle, babamla ve Dougla geçirmek istiyorum.
Evet. Peki, sen ölürsen baban burada Dougla birlikte yaşamaya… devam edecek mi?
Ne? Pekala. Bu Sheila kankam Eşşek Dougla evlenip Sarasotaya taşınacaklardı?
Ne? Bu Sheila kankam Eşşek Dougla evlenip Sarasotaya taşınacaklardı. Pekâlâ?
Lazerle pilotları kör etmeye çalışırdık. Mesela bataklıkta Pillboi ve Donkey Dougla birlikte.
Dougla nişanlanmıştı çünkü başarılı ve ahlaklı birisiydi ve fedakarlığın kıymetini biliyordu.