Examples of using Dunbar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şehir merkezindeki Dunbar Oteli.
Konuştuğumuz ilk asker Dunbar.
Harikulade yerdir.- Dunbar Oteli.
Nereye gidiyorsun?- Dunbar Oteli?
Nereye gidiyorsun?- Dunbar Oteli.
Harikulade yerdir.- Dunbar Oteli!
Efendim, Dunbar hakkında.
İlk konuşacağımız asker Dunbar.
Hayır. O Dunbar.
Hardy? Hardy! Ya Dunbar?
Hayır. O Dunbar.
Neden üç cinayeti de Dunbar ın üstüne?
Konuşacağımız ilk asker Dunbar.
Bay Parker, Bay Dunbar… sizi şov işindeki en büyük ekiple tanıştırmak istiyorum: Linda! Ted!
Bay Dunbar… sizi şov işindeki en büyük ekiple tanıştırmak istiyorum: Linda!
Bu yüzden hikayelerine Dunbar ve Kendallı da sokmaları gerekiyor. kurbanı vuruyor… Mueller delirip.
Şey, aslında Kendall bize Dunbar ı yaktırmaya çalıştı… bu da genellikle birinin işe karıştığı anlamına gelir.
Bay Dunbar ve ben de daha iyi bir çözüm yokluğuna katılıyorum.
Dunbar Worldwide Shanghai pazarına katılırken sizi aynı temel değerlere sahip olduğumuz konusunda temin ederim.
Dunbar dı.