DURDURMADIN in English translation

• didn't you stop
• did you not stop

Examples of using Durdurmadın in Turkish and their translations into English

Fakat kötü haber ise onu durdurmadın.
But the bad news is you didn't stop him.

Onu bu yüzden durdurmadın.
That's why you didn't stop him.

Neden beni uyandırmadın, salak Neden durdurmadın?
I woke up Why do not you stop?

Ichigo, onu niye durdurmadın?
Ichigo, because'did not you stop?

Düğünü durdurdun; ama evliliği durdurmadın.
You stopped the wedding but you didn't stop the marriage.

Neden onu durdurmadın?
You didn't stop him?

Amerika mı? Neden onu durdurmadın?
And you didn't stop her?

Bir kere bile onları durdurmadın!
You didn't stop them!

Hey, Barstow! Neden durdurmadın onu?
Hey, Barstow, why don't you stop her?

Durdurmadın da. Çocuklarımı hep serbest bırakırım.
You didn't stop them either. I always let children go.

Ve onu durdurmadın öyle mi?
And you didn't stop him?

Niye durdurmadın onu?
Why wouldn't you stop her?

Neden durdurmadın o zaman?
Why didn't you try to stop him?

Bunu yaparken neden onu durdurmadın?
Why don't you make her stop?

Neden onları durdurmadın?
Why did't you stop them!

Onu sen durdurmadın.
You didn't stop it.

Ve sen onu durdurmadın.
And you didn't stop it.

Partiyi mi durdurmadım? Partiyi durdurmadın.
You didn't stop the party. Stop the party?

Partiyi mi durdurmadım?'' Partiyi durdurmadın.
Stop the party? You didn't stop the party.

Ve sen onu durdurmadın.
And you didn't stop him.