Examples of using Durdurmuyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O bir kadın, teslimat yapıyor ve kimse onu durdurmuyor.
Ingot onu durdurmuyor çünkü büyük bir buluşa yaklaştığını düşünüyor.
Üzgün olmak kanamayı durdurmuyor, değil mi?
Bu onu durdurmuyor.!
Bu onu durdurmuyor.!
Neden bunları durdurmuyor?'' diye?
Ateş etmek onu durdurmuyor, güven bana.
Örtbas etmek için bir şeyler uyduruyorsunuz ve kimse sizi durdurmuyor.
Sigara içecek kadar da büyümedin daha ama bu seni durdurmuyor.
Bu, Sovyetler Birliğini rekor düzeyde nükleer silah stoklamasını durdurmuyor ama.
Hiçbir şey onları durdurmuyor.
Ama bu kazaları durdurmuyor.
Hordeu hiçbir şey durdurmuyor!
Buna rağmen bu işi durdurmuyor.
Seni hiç durdurmuyor.
Tabii, kör cahilliğin seni durdurmuyor, Rabbit.
Ona acı veren birçoy şeyi durdurmuyor.
Bu diğer insanları durdurmuyor.
Neden öylece kalplerimizi durdurmuyor?
Kimse onu durdurmuyor.