Examples of using Dvdsi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu arada, arabamda klasik bir filmin DVDsi var.
Bu arada, arabamda klasik bir filmin DVDsi var.
Gecenin dans DVDsi.
Evet, bende VHSsi, DVDsi, Blu-rayi var.
Gizli kameraların evimde çektiği görüntülerin DVDsi.
Grubun son iki albümü ve DVDsi.
Bende de'' Tabatha İş Başında'' nın birinci sezon DVDsi var.
Efendim bunlar son 2 günün Dvdsi.
Blair Cadısının DVDsi, 26 Ekim 1999 tarihinde Artisan Entertainment tarafından 1.33:1 ekran görüntü oranı
Harry Potter 2 DVDsi, ve Red Robin
Stripped Live in the U.K., Christina Aguileraın 2. konser DVDsi ve İngilterede yapılan Stripped Dünya Turnesinde yaptığı performansların prömiyerin belgeselidir.
Myspace üzerinden yeni konser DVDsi, Walk with Me in Hell i, 1 Temmuz 2008 tarihinde yayımlayacağını hayranlarına bildirmiştir.
Sezonun DVDsi, 1. Bölgede 6 Ağustos 2002 tarihinde,
Bana piyasaya çıkmayan bir filmin DVDsi gerek yoksa James beni işten atacak.
Elinde Dr. Larsonun DVDsi var. Robynnin bindiği taksiyi buldum, Selam.
Dolarlık sınırlı baskı Dark Knight DVDsi, bonus görüntüler,
Bizim TED paketlerimizide Sonsuz Görüş adında Aravind Göz Hastanesinden Dr. Vnin DVDsi vardı.
Nin yıl sonu listesinde'' The Confessions Tour'', Avustralyanın en çok satan yirmi yedinci DVDsi oldu.
Jeremy, bir kutu çikolatalı süt, bir paket marihuana ve korsan Anchorman DVDsi, önemli işten sayılmaz.
avuç saç var. Ve de beni neşelendireceğini düşündüğün spor karşılaşmalarının DVDsi.