Examples of using Ego in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Buna ego denir.
Ego ölümümün coşkusunu bilmek.
Bu ego manyağını yeterince bekledim.
Ego gezisi. Rebecca, bunun olacağını bilmiyordum.
Ego tarafından kontrol algısı kaybedildikçe.
Ego, kendini koruma ile otomatik olarak bu dürtüye karşı koymaz mı?
Peki ego bu dürtüye karşı kendini otomatik olarak korumaz mı?
Politika sadece ego, popülerlik ve ucuz numaralarla ilgilidir.
Ego ve hırsları olmayan bir tek ruh.
Nedenlere gelince, ego ve paradan fazlası var.
Nedenlere gelince, ego ve paradan fazlası var.
Nedenlere gelince, ego ve paradan fazlası var.
Çalışan bir kadın ego için çok fazlaydı.
Nedenlere gelince, ego ve paradan fazlasï var.
Çalışan bir kadın ego için çok fazlaydı.
Nedenlere gelince, ego ve paradan fazlasï var.
O ego. Tamam, gidelim.
O ego. Tamam, gidelim.
Ego tarafından göremez olmuş, kazanç ile.
Aslında, ego genellikle bu türleri para dediğimiz şeyle ödüllendirir.