Examples of using Elbiselerinden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Üvey babam küçük kardeşime tokat attı, eski karısının elbiselerinden giyiyordu.
Haydi seni şu ıslak elbiselerinden kurtaralım.
En azından o çirkin nedime elbiselerinden giymek zorunda kalmadık.
Haydi seni şu ıslak elbiselerinden kurtaralım.
Ve bu gece sana annemin elbiselerinden birini getireceğim.
Hadi seni şu ıslak elbiselerinden kurtaralım.
Ama uykumda, onun eski elbiselerinden birini buldum.
Neyle?- Babamın elbiselerinden ödünç al.
Bu Lucynin en çok sevdiği elbiselerinden biriydi.
Elisabethin elbiselerinden.
Yani geceleri, Klausu görmeye gittiğimde Ursulanın elbiselerinden birini giyiyorum.
Bu evden, elbiselerinden o güzelim ayakkabılarından mesela.
Ekmeğinden ve elbiselerinden fakirlere de ver.
Geçen hafta elbiselerinden birini kurutucuya attım.
Sadece elbiselerinden birine ihtiyacım var.
Ben, salwar elbiselerinden nefret ederim.
Ben de Glorianın eski elbiselerinden birini denedim… ve kendimi 10 yaşında erkek çocuğu gibi hissettim.
ayakları bağlanarak elbiselerinden yapılan ilmikle asıldılar. Bu onların teamülü!
Muhabbeti Waldorf okulundan, prenses elbiselerinden ve kıl kurtlarından başka yöne çektim.
Şimdi, Şerif insanların elbiselerinden… leke çıkaracak kadar iyi bir adam.