Examples of using Elysium in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İnsanoğlunun daha önce yaptığı… herhangi bir aletle gittiğinden çok daha ileriye giden… kahramanlar için… gökyüzünü aydınlatan küçük bir kıvılcım. Elysium.
İnsanoğlunun daha önce yaptığı… herhangi bir aletle gittiğinden çok daha ileriye giden… kahramanlar için… gökyüzünü aydınlatan küçük bir kıvılcım. Elysium.
Aslında, o silaha sarılmaya kimin Elysium alanlarında sonsuz sevinç ile ödüllendirilir inanılırdı.
Kalplerimizi ve kollarımızı açarak Elysium topluluğunun kalıcı üyesi olan George ve Lindaya… hoşgeldin diyoruz.
Savaşın ilk yılında Davros, Elysium Geçitlerinde Kâbus Çocuk adı verilen bir yaratık tarafından öldürüldü Komuta ettiği gemi Kâbus Çocukun ağzına çakıldı.
Carl Sagan bile Elysium piramitlerinden söz ederdi yani Masrta bulunan beş yüzlü piramitlerden.
eskiden kalma ırmak yataklarını incelerken… ya da esrarengiz Elysium piramitlerine dikkatle yaklaşırken… televizyonları yoluyla izleyebilirdi.
Çizgili zemin, adeta… bir milyar yaşında, sürülmüş bir tarlaya benziyor… ve Marsın en ilginç özelliklerinden birisi de… Mısır Piramitlerinden 10 kat yüksek uzun olan Elysium Piramitleridir.
Sonunda Elysiuma biletimi alabileceğim.
Böylelikle Elysiumu daima hatırlarsınız.
Bu sayede Elysiuma gidebiliceğim,?
Elysiumlu insanlar Dünya üzerinde Tehlikedeler.
Bu sayede Elysiuma gidebiliceğim.
Sonunda Elysiuma biletimi alabileceğim.
Bu sayede Elysiuma gidebiliceğim, huh?
O Dünyadan ayrıldı… O Elysiuma gidiyor. O nerede?
Elysiumun temsil ettiği her şeye balıklama dalmak istedin.
Elysiumun temsil ettiği her şeye balıklama dalmak istedin.
Bakıp bakıp Elysiumu hatırlarsınız.
Çünkü orası Elysiumdur.