Examples of using Ese in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer aradığın umutsa, Ese.
İçine biraz benzin koy, ese.
İkinizin de kalbinde aynı kan pompalanıyor, ese.
Bize paradan fazlası lazım, ese.
Sadece ikimiz, Ese.
Burada kuş yemi satıyorlarmış ese.
Teşekkürler dostum.- Hoş geldiniz, ese.
Vamos a Entrarle a Palos a Ese.
Oyun mu oynamak istiyorsun, ese?
Paranı almak benim için zevk, ese. Kesinlikle. Kesinlikle.
Öyle değil, ese.
Paranı almak benim için zevk, ese. Kesinlikle. Kesinlikle.
Sadece… Bana ihtiyacın olursa seslen. Tamam, ese.
Mexico Cityye geri döndü, ese.
Bu doğru, ese.
Gece bitti, ese.
O zaman bunu yapmalısın, ese.
O yüzden inan bana, ese anlıyorum.
Burada hiçbir şey olmayacak, ese.
Bunu kendi başımıza halletmeliyiz, ese.