Examples of using Everettin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Everettin karısı.
Onun Memur Everettin katili olduğundan çok emin görünüyorsunuz.
Everettin kuantum mekaniğinin çoklu dünyalar yaklaşımı( MWI)
çizerleri fantastik olarak zamanı benimseyen benzersiz hikâyeler oluştururdu tıpkı Burgonun Canlı Meşalesi ve Everettin Sub-Marinerı gibi.
Zamanında adamın ağabeyi intikam yemini etti, sonra Everettin arabası onun yakınlarında bulundu.
Dur bir dakika. Meredith, Everettin… Aynı okuldaydık.
Meredith, Everettin… Aynı okuldaydık. Meredith ve Everett, onlar.
Bu demek oluyor ki Lake Everettin şampiyonu… yine, yeni ve yeniden… parti teknesi barmeni… Kileynator!
Dur bir dakika. Meredith, Everettin… Aynı okuldaydık. Meredith ve Everett, onlar.
Everettin sınıf arkadaşları arasından annesi ve üvey babasından aşırı
Nisan 2009da kalıntılarındaki DNA ile Everettin yeğenleri ve yeğeninin DNAlarının karşılaştırılması
ama şimdi aynı sayfadayız. Eppes buraya yeni geldi,… Everettin kaybolduğu gün ne olduğunu bulmak için.
Everetti hemen arayabilirim çünkü O, böyle düşünüyor.
Mickey Everettle ben sigara firmasına karşı bir milyar dolarlık davanın ortağıyız.
Muriel Everette saldırıyorlar.
Muriel Everette saldırı mı?
Sen Everettle birlikte mi yatıyorsun?
Sekreter Susan James Williams ve Everette bilgi almaları için yardım etti.
Everettle nasıl oldu da tanışmadın?
Amcan Everetti çağır.