EVSIZ in English translation

• homeless
• hobo
• without a home
• house
• vagrant

Examples of using Evsiz in Turkish and their translations into English

Evsiz gerizekalı siyah. Bunlardan birkaçı.
The homeless, the retarded, the black, to name a few.

Molly Hooper ve evsiz ağımdan birkaç kişi bu kadar.
Molly Hooper and some of my homeless network and that's all.

Evsiz olabilirim ama sakt değilim.
I am homeless, but lam not disabled.

Atalarımız sokaklarda evsiz olarak yaşamamızı isterler miydi?
Do our ancestors wanted us to be homeless on the streets?

Ya evsiz ağın?
And your homeless network?

Leyla evsiz ve açtı.
Layla was homeless and hungry.

Evsiz ormanına dönüştürsünler.
Turn it into a hobo jungle.

Evsiz kalacaksın.
You're gonna be homeless.

Muhtemelen evsiz kalacağım.
Probably going to be homeless.

Evsiz, çalışan bir evsiz olmak, görünmez olmak.
So the homeless, the working homeless, primarily remain invisible.

Yakında evsiz kalmak elbette ona çok garip geliyor.
Of course, it feels weird to him, realizing he will shortly be homeless.

Evsiz resmini alıyorum.
I will take the hobo picture.

Yani onun fakir, evsiz bir sanatçı olduğunu mu sandın?
You thought he was a poor artist without a family or home?

Evsiz ve parasızım.
I'm homeless and penniless.

Evsiz rolüm.
My homeless act.

Evsiz kalacağım.
I'm going to be homeless.

Evsiz bir adam evimdeyim diyor.
A man without a house who says he's home.

Havuzdaki evsiz adam.
My homeless guy from the pool.

Dediğine göre Pam evsiz insanları besleyen bir kilise grubunda gönüllüymüş.
She said that Pam volunteers for a church group that feeds the homeless.

Çingenelikse evsiz olmaktır.
A Gypsy is just someone without a home.