Examples of using Farrow in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Farrowa yardım etmek istiyorum.
Farrowla Devlin onun kapısında dalaşmıştı.
Farrowun Abiyi öldürdüğünü duyduğunu söyleyen bir tanığımız var.
Ceset bulunmadan dakikalar önce Farrowun adresi terk ettiğini gördüğünü söylüyor.
Bana, neden Farrowun partisine pazar gecesi gittiğinizi neden bahsetmediğinizi anlatabilirsiniz.
Annesi Mia Farrowu arayacağım ve ona biraz akıl vereceğim.
Bayan Robin Farrowu kontrol etmek için aramıştım.
Bayan Farrowa ve Bay Skogginse teşekkürler.
Peki, Farrowun burada ne işi var?
Buraya gelip Vic Farrowu görüp göremeyeceğini sor.
Bay Farrowun selamı var.
Vic Farrowun transfer edilmesi gerekiyor.
Richie, Farrowu onu sonsuza dek uzaklaştıracak bir şeyi ayarlamamı istedi.
O kasette olanlar Farrowun serbest bırakılması için yeterlidir.
Bakalım Lord Merrick Farrowun gücüne karşı koyabilecek misin?
Bakalım Lord Merrick Farrowun gücüne karşı koyabilecek misin?
Farrowdaki Çatı Bir, 19.30da.
Farrowdaki Çatı Bir, 19.30da.
Bayan Farrowa ve Bay Skogginse teşekkürler.
Bakalım Lord Merrick Farrowun gücüne karşı koyabilecek misin?