Examples of using Felicitye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Herhangi bir gelişme var mı diye Felicitye bakacağım ve… Williamı bilim fuarına götüreceğime söz verdim.
Herhangi bir gelişme var mı diye Felicitye bakacağım ve… Williamı bilim fuarına götüreceğime söz verdim.
Evet ve bu akşam Johnun bir adama işkence yapmasını izledim ve Felicitye de bir şeyler oluyor.
Neden?- Felicityde bizde olmayan bir istihbarat var.
Sen Felicitysin, değil mi?- Evet?
Felicityden hoşlandığımı mı sanıyorsun?
Beden değiştirme haricinde de Felicityle aramızda yeterince sorun var.
Felicityi bulmak için bu eski şeyleri nasıl kullanacağımızı bilmiyorum.
Bana kendi dünyamdaki Felicityi hatırlatıyorsun.- Farklısın.
Gerçeği Oliver ve Felicityden saklama konusunda mı?
Blackstar Felicityle konuşan son kişiydi.
Bana kendi dünyamdaki Felicityi hatırlatıyorsun.- Farklısın.
Beden değiştirme haricinde de Felicityle aramızda yeterince sorun var.
Sonra dedemler gözaltına alınınca Felicityle hayatımda olacaklarına söz verdi.
Gerçek Oliver zaten Felicityle yeterince sorunu olduklarını düşündü.
Sanırım Felicityle ortak yönün bu.
Alexe Felicityle konuşmasını söylemelisin.
O rahat bir şekilde, Felicityle görüştüğünden bahsetti… bildiğini düşünmüştüm.
Neden?- Felicityde bizde olmayan bir istihbarat var.
Felicityde işe yaraması için biraz zaman gerekti.