Examples of using Felixle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Felixle birlikte oynadım zaten.
Felixle birlikte.
Haydi gidip bakalım ne olmuş Bayan Felixle.
Felixle beraber Daniye birini ayarlamaya çalışmanız güzel ama burada ben de yalnızım!
Biz Werner ve Hansla üç gün boyunca Merkl geçidinde hat döşeyeceğiz… sen de Peter ve Felixle zirveye gideceksin?
Clissold Fashionsdan ayrılıp hayatıma devam ettim, sonra da Felixle tanıştım.
Ee, herkesin bildiği bir şey değil ama Felixle benim aramdaki anlaşma böyle.
Ama Felixle, kuyruk sallayan bir Rottweilerla seks yaparsam,… on dört yıla kadar cezası var.
Evet, buyurun. Dün gece Felixle yemekteyken, ikinizin kartı da 23:30 da çekilmiş.
Evet, buyurun. Dün gece Felixle yemekteyken, ikinizin kartı da 23:30 da çekilmiş.
Paranın bir kısmını da bana veriyorlar ben de Felixle ve ailemle seyahate çıkıyorum.
Dinle beni, seni daha önce konuşmak için aradım, ve Felixle konuştum, ve işlerin iyice kızıştığından bahsetti bana.
Paranın bir kısmını da bana veriyorlar… ben de Felixle ve ailemle seyahate çıkıyorum.
Felixim için kim savaşıyor?
Felixde böyle olmasını isterdi.
Bu mesajı alırsan… Felixe annesinin onu çok sevdiğini söyler misin?
Madam de Mortsauf Felixi sevmesine rağmen… O güzel bir aşk hikayesi değildir.
Ben Tamir-Et Felixim Evet?
Tanrım, Felixin buraya koyduğu aptal tuvaletten nefret ediyorum!
Felixde kim? Felix?