Examples of using Fermuarlı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ayrıca bana fermuarlı cep önerdiler.
Pembe parkası, kahverengi pantolonları ve fermuarlı kazağı vardı.
Her şeyi dikerdi. 50 peniye fermuarlı pantolonlar yaratırdı.
Şimdi erkekleri mi öpüyorsun?.- Fermuarlı şeyinden?
Git üzerine, renkli bir tişört ve fermuarlı bir pantolon giy.
Yakasında küçük bir kürkü olan, fermuarlı ve kemerli… kısa montlardan istiyordu.
Dışarı çıkıp bozuk fermuarlı… deri bir kıyafet alacak kadar umutsuz oldun mu? Gerçekten mi?
Peki ya buna ne dersin şu yüksek bel pantolonu ya da önden fermuarlı kazağı çıkarma şansım da olur?
Fermuarlı büstiyer, cesur bir karar olmuş.
Sana sürpriz yapmak istedim ama seksi fermuarlı elbisem ve iç çamaşırım arasında seçim yapamadım.- Ve şimdi yanlış olanı seçtiğimi anlıyorum!
Fermuarlı kelepçelerimiz, biber gazımız,
Sana sürpriz yapmak istedim ama seksi fermuarlı elbisem… ile seksi elbisem arasında seçim yapamadım.
Ollie. Onlara söyle, Bluestar anlaşmasında fermuarlı ağızlar istiyorum…
geleneksel bir biçimde kundaklayabilirsiniz. Ya da dilerseniz cırt cırtlı ve fermuarlı çok farklı ürünler de var.
Üşütürsünüz yoksa. Ben size çilek aromalı ısıtıcı jelle şöyle sıcacık fermuarlı maskeler göndereceğim.
Sen Beyaz at sürüyorsun… ve bende Siyah… Siyah güneş gözlükleri giyiyoruz ve fermuarlı uzun deri botlar… kırmızı gömlekler ve siyah pantolonlar.
siyah Adidas spor ayakkabı. Fermuarlı sırt çantası, su şişesi, ıslak bez.
Mavi, sarı çiçek desenli gecelik, beyaz çizgili, siyah Adidas spor ayakkabı. Fermuarlı sırt çantası,
yeniden kapatılabilen fermuarlı saklama çantası ve kaplarıdır.
Fermuarlı kısmı demiyorum.