Examples of using Fibonacci in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
10 var- ikiyle çarpılmış Fibonacci sayıları.
Fibonaccinin bunu başardığını anlamam 5 dakikamı aldı.
It took me five minutes to figure out it was a Fibonacci series.Fibonaccinin yerini bilen biri hapishanede ve sen elini kolunu bağlamış oturuyorsun.
Word is someone knows where Fibonacci is and you're not doing anything about it.Birisi Fibonacciyi bulmuş.- Beni duydun.
You heard me. Someone found Fibanacci.Sana Fibonacciyi vereceğim.- Fibonacci nerede?
I will give you Fibonacci when the time is right?Beni duydun. Birisi Fibonacciyi bulmuş.
You heard me. Someone found Fibanacci.Sana Fibonacciyi vereceğim.
I will give you Fibonacci.Fibonacciyi bulacağız.
We will get Fibonacci.Fibonaccinin nerede olduğunu söyledi mi?
Did he tell you where Fibonacci is?Birisi Fibonacciyi bulmuş.
Someone found Fibonacci.Eğer Fibonacciyi istiyorsa, yapmak zorunda.
If he wants Fibonacci, he's gonna have to.Bu çocuğun Fibonacciden vazgeçeceğini mi söylüyorsun?
You're telling me this kid is gonna give up Fibonacci?Bu duvarların dışına çıktığımızda bana Fibonacciyi vereceksin, değil mi?
You are going to give me Fibonacci once we're outside of these walls, right?Fibonacciyi bulamıyorsun… böylece bende bulacak adam oluyorum.
You couldn't deliver Fibonacci… so I'm The Man in here now.Hayır, sana Fibonaccinin yerini söylemeyeceğim.
No, I'm not telling you where Fibonacci is.sana Fibonacciyi vereyim.
I will get you Fibonacci.Ve yapabileceğim tek şey ona Fibonacciyi vermek.
And the only way I can do that is if I can give him Fibonacci.Eğer şerif oradaysa, o zaman Fibonacciyi koruyan olmayacaktı.
If the sheriff was available, then he wasn't the one guarding Fibonacci.Sana Fibonacciyi vereceğim. Zamanı geldiğinde.
I will give you Fibonacci when the time is right.Yani bazı şerifler Fibonacciyle sıkışıp kalmışlardı.
So some local sheriff is stuck in the middle of nowhere with Fibonacci.
