Examples of using Frankienin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Frankienin adamı ve iyi kazanıyor.
Şu Frankienin yanındaki lavuk kim?
Şu Frankienin yanındaki lavuk kim?
Deneyim… Frankienin yoksun olduğu.
Frankienin menajeriyle arasında husumet varmış.
Bu Frankienin ölüm belgesi.
Frankienin evinde uyuşturucu kullanılmayacak.
Clay, Jax Frankienin yerini bilmek ister.
O Frankienin işiydi.
Frankienin grubundan iki çocuğu dün gece almışlar.
Frankienin ölüm sebebi, kalbine saplanan mermiymiş.
Frankienin eşyalarını tasnif etmeye başladım.
Frankienin küllerinden bir parça.
Frankienin ölümünden iki hafta önce, eylülün ilk gününde.
Frankienin ölümünden iki gün önce o ve Nelson günü birlikte geçirmişler.
Frankienin işi kolaylaştı. Sağolun.
Sağolun. Frankienin işi kolaylaştı.
Joe! Frankienin sevgilisi aradı.
Frankienin tıp okurken okuldaki müzik grubu bu.
Frankienin tıp okurken okuldaki müzik grubu bu.