Examples of using Fransaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Fransaya git.
Fransaya uzun bir yolculuk öğretti bunu bize.
Fransaya bağlıdır.
Fransaya robot dansını ilk ben getirdim.
Paraşütle Fransaya indi. Taksi şoförü Ernie.
Fransaya savaş ilan edeceğim.
Adamlar olmadan güneye Fransaya güvenli bir şekilde geçmek imkânsız olur.
Seni sevmenin Fransaya ihanet olduğunu biliyorum. Anne!
Başarısız olursam Fransaya gitmen gerek.
Seni sevmenin Fransaya ihanet olduğunu biliyorum. Anne!
İspanyollarla birlikte, Fransaya karşı… savaşan kuvvetlerimize katıl ve… geri dön.
Belki Fransaya giderim. Dönüyorum. Yaz sonuna kadar.
Fransaya İsviçre bağlantılı bir uçuş ayarladım.
Fransaya, oradan da İsviçreye gidecek bir uçak ayarladım.
Fransaya gelince… ülke sizi başından attı!
Fransaya gelince, sizi başlarından attılar.
Onu Fransaya sokar sokmaz derhal Parise getirin.
Fransaya gelince… ülke sizi başından attı!
Fransaya gitmeden önce bile kendini yorgun hissediyordu.
Oğlu Fransaya gittiğinden beri, onu ziyaret eden bir tek ben kaldım.