Examples of using Frederik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu keşiften birkaç yıl önce, Danimarka kralı VI. Frederik, çıplak gözle görülebilmesi oldukça zor olan, teleskobik kuyruklu yıldız keşfeden her kaşifi altın madalya ile ödüllendirme kararı almıştır.
Frederik Magle, Henrikin şiir koleksiyonu Cantabileye dayanan senfonisini Henrikin 70.
Birkaç ay içinde Steno, Oca Swammerdam, Frederik Ruysch, Reinier de Graaf gibi öğrencilerle,
Prusya kralı Büyük Frederik Almanların patatesi benimsemesi
Arthur C. Clarke ve Frederik Pohlun yazmış olduğu The Last Theorem adlı hayali çalışmada, Sophie Germain Fermatın
Yaşam öyküsü===== Gençlik yılları ===Hendrik Antoon Lorentz, Hollandanın Gelderland ilindeki Arnhem şehrinde esnaf Gerrit Frederik Lorentz ve Geertruida van Ginkelın oğlu olarak Dünyaya geldi.
genç teşkilstının üyesiydi ve orada'' kanlı erkekler'' denilen Christian Frederik von Schalburgun yakın bir ortağıydı.
Donald A. Wollheim, Frederik Pohl, James Blish,
Donald A. Wollheim, Frederik Pohl, James Blish,
Frederiki görmeye geldim.
Frederikle konuştun mu?
Frederike söyledin mi?
Ellen ve Frederikle.
Frederikin bacagini görmeye gidiyoruz.
ve ben de Frederikle, tamam mı?
Kraliçe Margretheın yokluğunda oğlu Prens Frederikin ev sahipliği yapacağı yılbaşı resepsiyonunda kraliyet hiyerarşisine göre üçüncü sıraya konulması ve kendisini aşağılanmış ve küçük düşürülmüş hissetmesi olarak açıkladı.
Sağol, Frederik.
Hoparlör, Frederik.
Frederik burada kalıyor.
Frederik Holstla konuşmak istiyoruz.