Examples of using Fuller in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Daha çok'' Fuller Brush man'' gibiyim.
Sonra çiçekleri Fuller ve Guadaloupe caddelerinin kesiştiği yerdeki Huntington Mezarlığına götür.
Teğmen Fuller hemen bu tarafta.
Birbirinizi ne zamandır tanıyorsunuz Zelda? Fuller.
Dün gece Fuller ile konuştum.
Tegmen Fuller hemen bu tarafta.
karşınızda Bayan Velma Fuller. Birazdan dönerim.
Dün gece Fuller ile konustum.
Fuller gibi.
Fuller benim Andrew.
Fuller kim?
Bay Fuller.
Üç yandan sınırlandırılmış; Fuller, Santa Monica ve Poinsettia.
Fuller, hemen umuda kapılma.
Fuller evinden taşınmakla ilgili çok karışık duygularım var. Hayır.
Fuller hücresi Poggendorff hücresinden geliştirilmiştir.
Fuller ailesini tanıyor musunuz?
Yardım lâzım mı Fuller?
Hartın partneri Fuller olacak.
Fuller eşcinseldir.