GÖRÜŞTÜĞÜNÜ in English translation

was seeing
you met
tanışırsın
tanışıyorsun
tanışırsan
tanıştığın
karşılaştığınız
buluş
tanıdığın
sen de öylesin ve bence doğru kişi ile tanıştığında
karşılamak
was meeting
buluşmam
buluşacak
toplantı
görüşmememiz
tanışacağım
oldu bugün sizinle ben görüşeceğim
ile tanışacaksın
had interviewed

Examples of using Görüştüğünü in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Biliyor musun, annem, babamın biriyle görüştüğünü tahmin ediyordu.
You know, my mother guessed that my father was seeing somebody.
Stratejik Füze Kuvvetlerinden… bu işle ilgili olan bir generalle görüştüğünü söyledi.
From the Strategic Rocket Forces who's a part of it. He said you met with a general.
Tomun başka biriyle görüştüğünü düşünüyor musun?
Do you think Tom is seeing someone else?
Galiba babam, onun seninle görüştüğünü duyduğu için onu çağırmış.
Father apparently called him because he heard you were seeing him.
Oscar kocanın Martin Nyrénle görüştüğünü nasıl öğrenmişti?
How did Oscar learn your husband was seeing Martin Nyrén?
Stratejik Füze Kuvvetlerinden… bu işle ilgili olan bir generalle görüştüğünü söyledi.
He said you met with a general from the Strategic Rocket Forces who's a part of it.
Ben burada yokken başkalarıyla görüştüğünü falan mı söylüyorsun?
Are you saying she's like been seeing other people?
Wolffun Laura ile görüştüğünü biliyor musun?
You know that Wolff is seeing Laura?
O… Alexisin başka bir öğrenci ile görüştüğünü sanıyormuş.
He was… he… he thought Alexis was seeing another student.
Neyse, Camillele görüştüğünü biliyorum.
Anyway, I know you have been seeing Camille.
Başkan Yardımcısının yine onunla görüştüğünü duydum.
I heard the vice-chairman is seeing her again.
Bunu biliyorum. Bana Kayin kiminle görüştüğünü söyle.
I know that. Now you tell me who Kay was seeing.
Ben iyiyim. Babamın biriyle görüştüğünü nereden biliyordun?
I'm fine. How did you know that my dad is seeing someone else?
Muhtemelen ona bile ait değildi ama… kiminle görüştüğünü öğrendiğinde onu kullanacağını söylemiş.
But he said he would use it if he found out who she was seeing.
Şaka yaptım. Her neyse, Camillele görüştüğünü biliyorum.
Anyway, I know you have been seeing Camille. Teasing.
Yani Si-hyeonun buna çabaladığı için mi benimle görüştüğünü söylüyorsun?
So you mean, Si-hyeon is seeing me because he's trying?
Sadece birisiyle bu kadar çabuk görüştüğünü bilmiyordum.
I just didn't know that he was seeing someone so soon.
Şaka yaptım. Her neyse, Camillele görüştüğünü biliyorum.
Teasing. Anyway, I know you have been seeing Camille.
Tamam eşimin adamın biriyle görüştüğünü biliyordum.
All right, I knew my wife was seeing some guy.
Biriyle görüştüğünü biliyorum.
I know he's seeing someone.
Results: 351, Time: 0.0304

Top dictionary queries

Turkish - English