Examples of using Görünmeyecek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eminimki beni anlayacaksın… belki o senin mutluluğunu paylaşır gibi görünmeyecek.
Yarınki gazetelerde iyi görünmeyecek.
Belki de sadece buna odaklanırsan, büyük bir şeymiş gibi görünmeyecek.
Şu anda… benim… vücudum ışıkta iyi görünmeyecek.
Ama bu sefer kaza gibi görünmeyecek.
yarın da iyi görünmeyecek.
Eminim Syı tekrar gördüğümüzde o kadar mutsuz görünmeyecek.
Ve haberlerin geri kalan bölümü çok kötü görünmeyecek.
Oraya kendi başına gitmek iyi görünmeyecek.
Yakında genç görünmeyecek.
İşim bittiğinde bu kadar huzurlu görünmeyecek.
Birkaç bin yıl sonra… yıldızlar görünmeyecek.
Eko-terörizm özgeçmişim üzerinde harika görünmeyecek. Tekrar.
Eko-terörizm özgeçmişim üzerinde harika görünmeyecek. Tekrar.
Böylece açgözlü gibi görünmeyecek.
Böylece açgözlü gibi görünmeyecek.
En erken yarın sabaha kadar görünmeyecek.
Hapishanede bunların bedelini ödediğinde bu kadar komik görünmeyecek.
Yeni bir şirket çocuğu için çok güzel görünmeyecek.
Tam bir kedi gibi görünmeyecek.