GÖRMEYE ÇALIŞIYORUM in English translation

• i'm trying to see
• i have tried to see

Examples of using Görmeye çalışıyorum in Turkish and their translations into English

Tuvaletin nerede olduğunu görmeye çalışıyorum. Tamam. Çabuk!
Alright. I'm trying to see where the toilet is. Quickly!

Senin gözlerinden görmeye çalışıyorum. Göremiyorum.
I'm trying to see through your eyes.

Elimden geldiği kadar seni görmeye çalışıyorum, ama.
I try to see you as much as I can, but.

İçindeki kahramanı görmeye çalışıyorum.
Trying to see the hero in there.

Bardağın dolu tarafını görmeye çalışıyorum.
Trying to see that glass as half full.

Bana olacak şeyleri anlamam için neye benzediğini görmeye çalışıyorum.
In order to understand what's happening to me I try to see what it looks like.

Her hafta görmeye çalışıyorum.
I try to see him every week.

Farklı şeyleri görmeye çalışıyorum.
I try to see things differently.

İnsanların nasıl hissettiğini görmeye çalışıyorum.
I'm working on trying to see how people feel.

Ben yüzeyin ötesini de görmeye çalışıyorum.
I try to see beneath their surface.

Gerçekte kim olduğunu görmeye çalışıyorum.
Trying to see who you really are.

Hala hayattaysam, görmeye çalışıyorum.
I'm trying to see if I'm still alive.

Akraba olmadığım şeyleri görmeye çalışıyorum.
Trying to see everything I'm not related to..

Galiba insanların içindeki iyiliği görmeye çalışıyorum.
I guess I try to see the good in people.

Üzerinde iş koordinatörü… yazan kimlik kartını görmeye çalışıyorum.
Where it says you're the work coordinator. I'm just trying to see your badge.

Evet, çünkü sen babanı görmeye çalışıyorum.
Yeah, only'cause you were trying to see your dad.

Senin gibi görmeye çalışıyorum.
Trying to see who you really are.

Gerçekten kim olduğunu görmeye çalışıyorum.
Trying to see who you really are.

Gerçekte senin kim olduğunu görmeye çalışıyorum.
Trying to see who you really are.

Ölme arzunun ne kadar ciddi olduğunu görmeye çalışıyorum.
How serious your death wish really is. I'm trying to see.