GÖRMEYECEKLER in English translation

they won't see
görmezler
görürler
göremeyecekler
they're not gonna see
they don't see
görmezler
hiç göremezler
onunla gözleri vardır , görmezler

Examples of using Görmeyecekler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
diğerleri görmeyecekler.
Others won't see.
İçimdeki uyuyan adamı asla görmeyecekler.
They will never get to see the man inside me.
Ellerindeki silahlardan aynını almadıkça… bizi asla kendileri gibi görmeyecekler.
They ain't never gonna see us as equals… till we holding the weapons they got.
Babanlar dışarı çıktığını görmeyecekler.
Your parents aren't gonna see you leaving.
Hadi. En azından ne kadar kötü olduğunu görmeyecekler.
Come on. At least nobody's gonna see how bad you are..
Hadi. En azından ne kadar kötü olduğunu görmeyecekler.
At least nobody's gonna see how bad you are. Come on.
Babanlar disari çiktigini görmeyecekler.
Your parents aren't gonna see you leaving.
En azından ne kadar kötü olduğunu görmeyecekler.
At least nobody's gonna see how bad you are..
O kadar hızlıyım ki, geldiğimi bile görmeyecekler.
I'm so fast, they won't see me coming.
Onlara kimin zarar verdiğini görmeyecekler.
They shall not see who hurts them.
Test yapmayacaksın. Zarar görmeyecekler.
No harming anyone. No tests on them.
Demek ki bir süre ayaklarımı görmeyecekler.
No one's seeing my toenails for a while, are they?
Bu şekilde federaller bizi izlese bile silah karşılığı parayı görmeyecekler.
This way even if the feds are watching us, they never see guns for money.
ilk dört dakikada saklanırsak bizi görmeyecekler. Çok güzel.
We will be a few meters away from them, but they won't see us.
onu bulduklarında da karşılarında sevgili bir baba görmeyecekler.
looking for your dad, and when they find him, they're not gonna see a loving father.
Duvarı koruyan adamlar da… sana baktıkları zaman bir kurtarıcı görmeyecekler.
Those walls have never been breached, and the men guarding the walls, when they see you, they don't see a liberator.
Duvarý koruyan adamlar da… sana baktýklarý zaman bir kurtarýcý görmeyecekler.
And the men guarding the walls, when they see you, they don't see a liberator, Those walls have never been breached.
Tamam mı? seni görmeyecekler bile. İnsanlar o kadar hızlı yanından geçecekler ki.
Okay? they're not even gonna spot you. People drive by so fast.
Görmeyecekler. Tamam. Oh. Sadece,
Oh, fine. It's just that if anyone saw us talking… Oh,
seni bir tehdit olarak görmeyecekler.
more information comes out,'cause they don't view you as a threat.
Results: 54, Time: 0.0225

Top dictionary queries

Turkish - English