GÖZETLEMEYE in English translation

watch
dikkat
izleyin
nöbet
göz kulak
izle
saati
dikkat et
seyret
bak
izlerim
surveillance
gözetim
güvenlik
kamera
gözlem
takip
gözetleme
izleme
kayıtlarını
gizlice
görüntülerini
to spy on
gözetlemek
ispiyonlamak
üzerinde casus olmamı
to peep
gözetlemeye
dikizlemek
peep
dikiz
watching
dikkat
izleyin
nöbet
göz kulak
izle
saati
dikkat et
seyret
bak
izlerim
to peek
bakmaya
gözetlemeye
dikizlemeye
to pry
burnumu sokmak
karışmak
gözetlemek
özel hayatına karışmak
kanırtıp
manivela ile
meraklı olmak
zorla
özel hayatınıza burnumu sokmak
surveilling
izlemeye
gözetlemeye
takip
gözlemeye

Examples of using Gözetlemeye in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Evi tekrar gözetlemeye başlamalarını mı istiyorsun?
Do you want them to start watching the house again?
Gözetlemeye başlama pozisyonundayız. Müfettiş 71.
We're in position to start our surveillance. Inspector 71.
Buraya seni gözetlemeye gelmedim en azından senin düşündüğün şekilde değil.
I did not come here to spy on you, not the way you think anyway.
Seni kimse görmeyecek ve gözetlemeye devam edeceksin.
You will remain unseen and keep watch.
Dyi gözetlemeye devam etmelisin.- Evet.
Yeah.- Keep watching the D.
Hepimiz gözetlemeye devam etmenin en iyi hamle olacağını düşünüyoruz.
We all thought continuing surveillance was the best move.
O erkenden kalktıda Seferoğullarını gözetlemeye gitti baba.
He got up very early and went out to spy on Seferoğullari, Dad.
Evet.- Dyi gözetlemeye devam etmelisin.
Keep watching the D.-Yeah.
Agresif gözetlemeye ihtiyacı olacak.
She's going to need aggressive surveillance.
Hem o pencereden seni gözetlemeye alışkın.
I used to spy on you both from that window.
Babam, beni çocukken kuş gözetlemeye götürürdü.
My dad, he used to take me bird watching as a kid.
Gözetlemeye başlıyorlar.
They're beginning surveillance.
Ölü adam mezarından doğrulup… mezarına döndüğünde gözetlemeye devam edeceksin.
When he returns to his grave, you will keep watching. If the dead man rises.
Mahalleyi gözetlemeye.
Neighborhood surveillance.
Korumalar beni hayvan gibi gözetlemeye başladı.
The guards have started watching me like animals.
Müfettiş 71. Gözetlemeye başlama pozisyonundayız.
Inspector 71. We're in position to start our surveillance.
Daha sonra senin evini gözetlemeye başladım.
I began watching your house.
Müfettiş 71. Gözetlemeye başlama pozisyonundayız.
We're in position to start our surveillance. Inspector 71.
Ölü adam mezarından doğrulup mezarına döndüğünde gözetlemeye devam edeceksin.
If the dead man rises, when he returns to his grave, you will keep watching.
Gunther işi kabul etti… yani yarın ilk iş gözetlemeye başlıyoruz.
So we start surveillance first thing in the morning. Gunther confirmed the job.
Results: 134, Time: 0.0616

Top dictionary queries

Turkish - English