Examples of using Güzel kadınlarla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bütün gün güzel kadınlarla çalışacağım?
Güzel kadınlarla yatmak için çok vaktin olacak.
Yani bu ülke güzel kadınlarla dolu.
Teknoloji konferanslarında genellikle senin kadar güzel kadınlarla tanışmam.
Kan emen şeytanlar hakkında efsaneleri var, Güzel kadınlarla beslenen.
Böyle inançları varsa, erkekler asla güzel kadınlarla çıkmamalılar.
Bu bar güzel kadınlarla dolu olabilir ama ihtiyaç duyduğumda beni kollayan sensin.
eğlenceli partilere gidiyordu harika şaraplar içiyordu, güzel kadınlarla takılıyordu.
Bilirsin, önüne içkisini koy, tabağına bifteği… etrafı da güzel kadınlarla dolu… sana en karanlık sırlarını anlatır.
Bilirsin, önüne içkisini koy, tabağına bifteği… etrafı da güzel kadınlarla dolu… sana en karanlık sırlarını anlatır.
Beni de Zarinin o Helen denen hatuna yaptığı gibi… güzel kadınlarla dolu bir adaya bıraksanız olmaz mı?
büyük evlerle, güzel kadınlarla baştan çıkıyor.
Bilirsin, önüne içkisini koy, tabağına bifteği… etrafı da güzel kadınlarla dolu… sana en karanlık sırlarını anlatır.
Ve dünyanın hiçbir yerinde, ki şu ana kadar neredeyse her yere gittik, bu kadar güzel kadınlarla karşılaşmadık.
Bilirsin, önüne içkisini koy, tabağına bifteği… etrafı da güzel kadınlarla dolu… sana en karanlık sırlarını anlatır.
böyle güzel kadınlarla karşılaşmadık.
Dünyanın hiçbir yerinde, ki şu ana dek neredeyse her santimini gezdik, böyle güzel kadınlarla karşılaşmadık.
Yani siz onun daha genç ve güzel kadınlarla… vakit geçirmesini kıskanmadınız mı?
Bekleme odam güzel kadınlarla doludur aynı az önce buradan geçen gibi.
Sırrı ise sadece senin gibi güzel kadınlarla paylaşılan… anasonlu fransız içkisinden serpiştirme.