GÜZEL KADINLARLA in English translation

beautiful women
güzel bir kadın
güzel bir kadınla
güzel bir hanım
pretty women
güzel bir kadın
güzel bir kadınla
hoş bir kadın
çekici bir kadın
sevimli kadın
nice women
iyi bir kadın
güzel bir kadın
hoş bir kadın
güzel bir kadınla
hoş bir kadınla
hoş bayanla
tatlı bir kadın
kibar bir kadın
sevimli bir kadın
beautiful woman
güzel bir kadın
güzel bir kadınla
güzel bir hanım

Examples of using Güzel kadınlarla in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bütün gün güzel kadınlarla çalışacağım?
Before I go work with beautiful women all day?
Güzel kadınlarla yatmak için çok vaktin olacak.
You have plenty of time to sleep with gorgeous women.
Yani bu ülke güzel kadınlarla dolu.
I mean, this town's lousy with beautiful women.
Teknoloji konferanslarında genellikle senin kadar güzel kadınlarla tanışmam.
I don't usually meet women as beautiful as you at a tech convention.
Kan emen şeytanlar hakkında efsaneleri var, Güzel kadınlarla beslenen.
They have legends about blood-drinking demons who prey on beautiful women.
Böyle inançları varsa, erkekler asla güzel kadınlarla çıkmamalılar.
Men should never be with beautiful women if they approach them with such beliefs.
Bu bar güzel kadınlarla dolu olabilir ama ihtiyaç duyduğumda beni kollayan sensin.
This bar might be full with beautiful women, but you're the one who took care of me when I needed it.
eğlenceli partilere gidiyordu harika şaraplar içiyordu, güzel kadınlarla takılıyordu.
he drank amazing wine, he chased beautiful women.
Bilirsin, önüne içkisini koy, tabağına bifteği… etrafı da güzel kadınlarla dolu… sana en karanlık sırlarını anlatır.
Some nice women around him, he will tell you his darkest secrets. You know, give him a couple of drinks, steak on his plate.
Bilirsin, önüne içkisini koy, tabağına bifteği… etrafı da güzel kadınlarla dolu… sana en karanlık sırlarını anlatır.
You know, give them a couple of drinks, steak on his plate, he will tell you his darkest secrets. some nice women around him.
Beni de Zarinin o Helen denen hatuna yaptığı gibi… güzel kadınlarla dolu bir adaya bıraksanız olmaz mı?
With that Helen chick. full of beautiful women like Zari did- How about you drop me off on an island?
büyük evlerle, güzel kadınlarla baştan çıkıyor.
fancy car, big house, beautiful woman.
Bilirsin, önüne içkisini koy, tabağına bifteği… etrafı da güzel kadınlarla dolu… sana en karanlık sırlarını anlatır.
You know, give him a couple of drinks, steak on his plate, some nice women around him, he will tell you his darkest secrets.
Ve dünyanın hiçbir yerinde, ki şu ana kadar neredeyse her yere gittik, bu kadar güzel kadınlarla karşılaşmadık.
Have we encountered such beautiful women. And nowhere on Earth, and we have, by this point, traveled across almost every inch.
Bilirsin, önüne içkisini koy, tabağına bifteği… etrafı da güzel kadınlarla dolu… sana en karanlık sırlarını anlatır.
Some nice women around him, You know, give him a couple of drinks, steak on his plate, he will tell you his darkest secrets.
böyle güzel kadınlarla karşılaşmadık.
have we encountered such beautiful women.
Dünyanın hiçbir yerinde, ki şu ana dek neredeyse her santimini gezdik, böyle güzel kadınlarla karşılaşmadık.
Have we encountered such beautiful women. And nowhere on Earth, and we have, by this point, traveled across almost every inch.
Yani siz onun daha genç ve güzel kadınlarla… vakit geçirmesini kıskanmadınız mı?
So you weren't jealous of him spending time with a younger, prettier woman?
Bekleme odam güzel kadınlarla doludur aynı az önce buradan geçen gibi.
My waiting room is filled with beautiful women… like the one that just strolled out of here.
Sırrı ise sadece senin gibi güzel kadınlarla paylaşılan… anasonlu fransız içkisinden serpiştirme.
The secret which I only share with beautiful women such as yourself… is a splash of pastis.
Results: 129, Time: 0.0423

Güzel kadınlarla in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English