GAVININ in English translation

Examples of using Gavinin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Burada Gavinin bir kaç kez evden kaçtığı… ama her zaman 24 saat içinde döndüğü yazıyor.
But always returned within 24 hours. It says here Gavin had run away from home several times.
Ona Gavinin onun adını vergi kaçakçılığı için kullandığını söylemiştim. Sana verdiğim.
I did tell her Gavin used her name in that tax evasion racket. The one I gave you.
Ona Gavinin onun adını vergi kaçakçılığı için kullandığını söylemiştim. Sana verdiğim.
The one I gave you. I did tell her Gavin used her name in that tax evasion racket.
kaçmazdım Gavinin yaptığı gibi.
not away, like Gavin did.
Bu Pistor için tamamen para meselesi ve bende onun Talanın babasının veya Gavinin ölümleriyle kurtulmasına izin vermeyeceğim.
This is all about money to Pistor and I'm not gonna let him get away with killing Talan's father or Gavin.
Ekibinizdeki birinden Baylor ailesine bilgi sızdığını biliyoruz ve Gavinin buradaki herkesle görüşmesi gerekiyor.
We know that information is being leaked to the Baylor family's attorney by somebody in your division, and Gavin needs to interview… Everyone here.
Bir Mercedes-Benz satıcısına gidip, bu anahtarın 20 kopyasını yaptırıp, bay Gavinin alındığı bölgede bir arama başlatır mısınız?
Go to a Mercedes-Benz dealer, have 20 copies of this key made, organize a grid search where Mr. Gavin was picked up?
Gavinin Garajındaki aptal herif birisinin böyle bir ilanı yayınlamasına izin verdi. Bunun bedelini ödemesi gerek.
That idiot at Gavin's Garage let someone put up that ad and he needs to pay.
Gavinin okulunda gönüllü çalışıyor
She volunteers at Gavin's school and she teaches piano on the side,
Evet, ama bizce önemli olan durum Gavinin gitmesi değil, ilk etapta size ne getirdiğimiz.
Yes, um, but what's important… at least we think… is not whether Gavin is gone, but what brought him to us in the first place.
Jared, insanlara Gavinin hala bizimle çalıştığını söylemedin değil mi?
That Gavin was still working with the company, did you? Jared, you didn't tell all these people?
Evet, ama bizce önemli olan durum Gavinin gitmesi değil, ilk etapta size ne getirdiğimiz.
Is not whether Gavin is gone, Yes, um, but what's important… at least we think… but what brought him to us in the first place.
Davayı düşürüyorsun, Gavinin yasal ödemelerini yapıyorsun…
A settlement agreement. You're dropping that lawsuit, paying Gavin's legal fees,
Evet, ama bizce önemli olan durum Gavinin gitmesi değil, ilk etapta size ne getirdiğimiz.
Is not whether Gavin is gone, but what brought him to us in the first place, Yes, um, but what's important… at least we think… and that's the tech.
Gavinin annesiyle ilgili bilgiler vardı… mağazadan ürün çalmıştı… ve mağaza güvenliğini suçlamıştı.
And she had blamed the security people. she had been arrested for shoplifting, That information about Gavin's mother.
Gavinin annesiyle ilgili bilgiler vardı… mağazadan ürün çalmıştı… ve mağaza güvenliğini suçlamıştı.
She had been arrested for shoplifting, That information about Gavin's mother, and she had blamed the security people.
Gavinin annesiyle ilgili bilgiler vardı… mağazadan ürün çalmıştı… ve mağaza güvenliğini suçlamıştı.
And she had blamed the security people. That information about Gavin's mother, she had been arrested for shoplifting.
Gavinin günlüğü!
Gavin's diary!
Gavinin mazereti parada.
Gavin's alibi's on the money.
Gavinin kontrol kabiliyeti yok.
Gavin had no control.
Results: 164, Time: 0.0238

Top dictionary queries

Turkish - English