GEVREĞI in English translation

• flakes
• cereal
• crisp
• crunch
• flake
• brittle
• shortcake

Examples of using Gevreği in Turkish and their translations into English

Baba!- Baba! Sadece mısır gevreği.
Dad! it's just corn flakes.-Dad!

Best-Os mısır gevreği.
Best-O's Cereal.

Ona özel mısır gevreği alıyorsun!
Buy him special corn flakes.

Bu iyi bir kahvaltı gevreği olurdu.
That would be a good breakfast cereal.

Biraz sütle mısır gevreği.
Corn flakes with a little milk.

Kakao Pufları ve Mısır Gevreği, yani dışarıdaydılar.
Cocoa Puffs and Corn Flakes, so they were out.

Büyürken herkes ona Mısır Gevreği derdi.
When he was growing up, everyone called him Corn Flakes.

Pekala tüm zamanların en iyi üç kahvaltılık gevreği.
Okay, top three breakfast cereals of all time.

Elma gevreği.
Apple crisps.

Yine gevreği öpüyorsun, hayatım.
You're kissing the cereal again, hon.

Ekstra gevreği deneyelim mi?
Have we tried the Extra Crispy?

Gevreği buldun mu?
Did you find the crunchy.

Gevreği bitirdim, kusura bakma.
Sorry I finished the cereal.

Gevreği hoşunuza gitmiyor mu?
You don't like the cereal?

Bırak şu gevreği de kalk hadi.
Just leave your cereal, and come on.

Mısır gevreği.- Ve oyun hamuru.
And corn fiakes. And Play-Doh.

Pirinç gevreği.
Rice Krispies.

Rosie, neden buraya şu gevreği getirdin?
Rosie, why would you bring that cracker in here?

Onu guguk kuşu gevreği sanıyordum.
I always thought it was Cuckoo Puffs.

Sadece elmayı hatırlıyorum çünkü birisi bütün gevreği yedi.
I remember the apple because someone else ate all of the crumbly.