GIBI KONUŞMAK in English translation

talk like
gibi konuş
konuşmuyoruz çünkü havalı mesleklerimiz yok ve yüksek sosyete gibi
gibi ayrılıkla ilgili düzenlemeleri konuşacağız
to sound like
gibi görünmek
gibi konuşmak
benzemeye
gibi ses
gibi gelmeye
gibi gözükmek
sesin gerçek adı samuel clemens olan mark twain gibi
talking like
gibi konuş
konuşmuyoruz çünkü havalı mesleklerimiz yok ve yüksek sosyete gibi
gibi ayrılıkla ilgili düzenlemeleri konuşacağız

Examples of using Gibi konuşmak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Adam gibi konuşmak çok hoş.
Nice to talk like men.
Ben leydi gibi konuşmak istiyom.
I want to talk like a lady.
Seninle değilmişsin gibi konuşmak… İyi misin? İşte buradayım?
Here I am, talking to you like you're not a… You okay?
Seninle değilmişsin gibi konuşmak… İyi misin? İşte buradayım.
Talking to you like you're not a… You okay? Here I am.
Seninle değilmişsin gibi konuşmak… İyi misin? İşte buradayım.
You okay? talking to you like you're not a… Here I am.
Ben de diğerleri gibi konuşmak istiyorum.
I want to talk, like others.
Eğer 19 konum ve biz sen olsaydın gibi konuşmak evli üç kez.
You're 19 and you talk as if we were three times married.
Ben sadece eskisi gibi konuşmak istiyorum.
I just want to talk like we used to..
Ayrıca Gandhiyi oynayıp şu an konuştuğum gibi konuşmak tuhaf olabilir.
Also, might be strange to play Gandhi and talk like I'm talking now.
Country müzik dji gibi konuşmak istiyordum.
I wanted to talk like a country music deejay.
Tek yaptıkları bebek gibi konuşmak.
All they do is talk like babies.
Ayrıca Gandhiyi oynayıp şu an konuştuğum gibi konuşmak tuhaf olabilir.
And talk like I'm talking now. Also, might be strange to play Gandhi.
Elbette. Benimle onlarla konuştuğun gibi konuşmak zorunda değilsin.
Of course. You don't have to talk to me like you talk to them.
Senin gibi yürümek, senin gibi konuşmak istiyorum.
I wanna walk like you Talk like you too.
Senin gibi Senini gibi olmak istiyorum Senin gibi yürümek Senin gibi konuşmak istiyorum.
You I wanna be like you I wanna walk like you Talk like you too.
ben odada değilmişim gibi konuşmak zorunda değilsiniz.
you don't have to talk like I'm not in the room.
Pekala, Sutton gibi konuşmak istemiyorum ama ama bence şu bilgisayar meselesini bir kenara koyup şu iş üzerinde yoğunlaşmalıyız.
Okay, I don't mean to sound like Sutton here, but I think we should just put the laptop stuff aside and concentrate on this.
YaşIı adamlar gibi konuşmak istemem, ama biz daha basit bir zamanda yaşadık, öyle değil mi?
I don't mean to sound like an old man but we used to live in simpler times, didn't we?
Bir insan gibi konuşmak Aciz değilsin. çünkü sen boşsun.
Because you're a hollow husk of a man. You're incapable of talking like a human being.
Personel görevlisi gibi konuşmak istemem ama artık yatsan iyi olur.
I don't want to sound like the personnel department, but you ought to get to bed early.
Results: 69, Time: 0.0414

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English