GIBIME in English translation

like
gibi
sanki
hoşlanıyorum
mesela
benziyor
falan
sevdim
severim
istiyorum
benzer

Examples of using Gibime in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Anlamadım?- Biraz eski kafalı göründüğümün farkındayım… ama babamın traktörü gibiyimdir.
I know I look square, but I'm like my father's tractor.
Ben aslında, Bakıcı diyarının taçlı prensesi gibiyimdir.
I'm like, basically, the Crowned Princess of Babysittonia… Right.
Ben aslında, Bakıcı diyarının taçlı prensesi gibiyimdir.
The Crowned Princess of Babysittonia… I'm like, basically, Right.
Ve son olarak, belki de en önemlisi, bizim gibilerle temas kurmalıyız.
And last, and probablythe most important… that we establish contact withothers like us.
Ben dünyadaki en büyük Stephen King hayranı gibiyimdir.
I'm like the biggest Stephen King fan in the world.
hayatını bizim gibilerle geçiriyor.
spends his life with guys like us.
Evet, şimdi de senin gibilerle dalga geçiyoruz.
Yeah, and now we make fun of kids like you.
Ne gibi bir ilerleme kaydettiğini bilmek istiyorum.
I want to know what kind of progress you're making.
Gibi diğer suçlular.
Just like all the other criminals.
Benim gibi bir pislik! Ve şimdi!
And now… just a piece of shit like me!
Parti gibi. Evet, ne kadar?
That sounds like a party. Yeah, how much?
Ne gibi tecrübelerin var? reklâm satışları hakkında?
What kind of experience do you have in ad sales?
Markonun karısı gibi ben de seni bırakacağım.
Just like Marko's wife. I'm going to leave you.
Sen de bizim gibisin, ama daha betersin Hayır!
You're the same as us but even less I think No!
Senin gibi bencil bir pislik olmalıydım.
I should have been a selfish prick, just like you.
Rüyada gibiyim. Tüm bu olanlar çok garip.
It was all so strange… as if I were dreaming.
Rüyada gibiyim. Tüm bu olanlar çok garip.
As if I were dreaming. It was all so strange.
Dine küfretmek gibi, biliyorum ama doğru.
I know that sounds like blasphemy, but it's true.
Benim gibi. Ve onu yepyeni olduğunu söyledi.
Just like mine. And she said it was brand new.
Ama ben turp gibiyim, Amca. Dediğimizi yapacaktır.
But I'm perfectly fit, Uncle. He will do as he's told.
Results: 256, Time: 0.039

Top dictionary queries

Turkish - English